Bekliyordu çaresizce biri duysun diye bağırıyor haykırıyordu ortalığı yırtarcasına…
Haykırıyordu sessiz, üşüyordu milyonların arasında yalnız…
Kimse duymuyor kulak vermiyordu ona.. bakıyordu birileri ama görmüyor ve duymuyorlardı… hani karabasan olur ya gecenin zifiri karanlığında.. korkarsın, haykırırsın delicesine ama nafile.. en yakınındaki bile duymaz seni…
ta ki güneş doğana dek…
umutlarım var benim soğuk ve karanlığın ortasında, dikenli teller arkasında güneşin doğmasını bekleyen…
4 Mayıs, 2005
‘hayallerim bitmiş, suya inmişti çoktan.. bir ay öncesinden…’
Bitmişti her şey.. yine de saklıyordum onu yada onları..
kendimi kandırırcasına, avuturcasına, çaresiz…
her şey teker teker yok oluyor hayatımdan.. bugün var dediğim, sabah benim dediğim, bi anda yok oluyor.. üzerine ışık tutulan gölge misali.. elin oluyor!
Acaba suç kimde?! Ben de mi yoksa! Çok mu kötüyüm ben, nie hep kaybediyorum.. yoksa çok mu aptalım ya da iyi, saf…
Soruyorum kendime ben kıymet bilmezin biri miyim.. ya da kıymetimi bilen kimse yok mu?! Ya da bilecek…
Neden kaçırıyorum ya da başkasına kaptırıyorum elimde olanları..
Beynimde binlerce soru buna nazaran hiç cevap yok.. hep bi zan içerisinde çırpınıyorum, bocalıyorum ve daha çok batıyorum..